Psikoloji toplumuzun üzerinde ve her alanında çok büyük etkiye sahip bir bilim dalı. Terapiler ise artık gittikçe yaygınlaşıyor ve daha kolay ulaşılabilir hâle geliyor. Terapi hayatın içine girdikçe, hayatı konu edinen sinemanın da bir parçası olmuş oluyor.
Birçok sinema yapımı psikolojiyi, terapi sürecinin kendisini konu ediniyor. Bu filmlerde terapist danışan ilişkisine ve çeşitli ruhsal rahatsızlıklara yer veriliyor.
Senin için psikoterapinin konu edindiği, zevkle izleyeceğiniz 15 sinema filmini derledim:
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim (1977)
Joanne Greenberg’in aynı isimli kitabından uyarlanan filmde baş karakter Deborah’ın, çeşitli ruhsal ve duygusal rahatsızlıklara sahip kadınlarla dolu bir ruh sağlığı merkezinde geçirdiği süre anlatılır. Filmde şizofreni rahatsızlığının yanı sıra psikoterapi seansları da izleyiciye sinematik bir açıdan anlatılır.
Fragments of Antonin (2006)
Bir psikiyatristin I. Dünya Savaşı’ndan sağ kurtulmuş askerlere uyguladığı analitik travma tedavisinin anlatıldığı bu filmde Dr. Labrousse’un dönemin şartlarına göre uyguladığı sıra dışı yöntemler anlatılıyor.
Oğul Odası (2001)
Filmde çok sevdiği oğlunu kaybeden başarılı bir psikolog olan Giovanni’nin oğlunun kaybı sonrası değişen yaşamı ve ailesine olan etkisi anlatılıyor.
Beautiful Dreamers (1990)
Dr. Bucke ve Walt Whitman’ın gerçek ilişkisinden uyarlanan filmin konusu, Londra Akıl Hastanesi’nde bu uzmanların diğer doktorlardan farklı olarak, hastalara insancıl yaklaşımı ve onları tedavi süreci işleniyor.
Özel Muamele (2011)
Alice gençliğinin vermiş olduğu bir hata ile fahişe olmuştur ve hayatını fahişelikten kazandığı para ile devam ettirmektedir. Xavier ise okumuş ve kültürlü bir psikanalisttir. Bu ikilinin yaşam tarzının ele alındığı filmimizde alice artık fahişelikten bıkmıştır ve kendine bakabilmek için o mesleği bırakıp güzel bir alan yönelmek istemektedir ona yardım edecek kişi isen engin bilgileri ile Xavier olmuştur. Kendi karısı ile büyük cinsel sorunlar yaşayan Xavier Alice’nin yardımları ile cinsel hayattan zevk almak isteyecektir.
David ve Lisa (1998)
Psikiyatrik tedavi için geldikleri klinikte birbiri ile tanışan iki gencin sıra dışı hikâyesi…
Eve’nin Üç Yüzü (1957)
Ülkemizde Beyza’nın Kadınları filmi ile benzerlikler taşıyan dissosiyatif bozukluğun işlendiği bir film.
Sıradan İnsanlar (1980)
Büyük oğullarını bir deniz kazasında kaybeden bir ailenin yaşadıkları anlatmaktadır. Buck küçük kardeşi Conrad ile çıktıkları bir bot gezisinde çıkan fırtına sonucu hayatını kaybetmiştir. Conrad bu olayla ilgili duyduğu suçluluk duygusu ile olaydan 6 ay sonra intihara teşebbüs eder ve kurtarıldıktan sonra bir akıl hastanesinde birkaç ay tedavi gördükten sonra evine döner. Oscar’ı alması hala tartışılan filmde R.Redford un insanı konu alan, yalın anlatımıyla seyredilmeye değer.
Freud: Gizli Tutku (1962)
Avusturyalı psikolog ve psikanalizin kurucusu Sigmund Freud’un gençlik yıllarını anlatan film, Freud’un hüsranlarını ve çabalarını anlatan biyografik bir yapım. 1962 yılında çekilen filmin yönetmeni John Huston, Freud’un kafasına girerek psikanaliz ve hipnoz hakkındaki fikirleri sade bir şekilde izleyiciye aktarıyor. Filmde Montgomery Clift, Sigmund Freud rolünde.
Can Dostum (1997)
Will Hunting genel iq’nun çok çok üzerinde bir zekâ seviyesine sahip, MIT’de temizlikçi olarak çalışan genç bir çocuktur. Temizlik yaptığı akşamlardan birinde, bir sınıfın tahtasında yazılı olan bir matematik sorusuna denk gelir. Çözülmesi neredeyse imkânsız olan bu problemi rahatlıkla çözen Will, sessizce ortadan kaybolur. Kısa zaman içerisinde problemi yazan profesör tarafından keşfedilen Will bu başarısını diğer sorularda da sürdürecektir. Ancak bir kavga sebebiyle hapis cezasına çarptırılan gencin, bu beladan kurtulabilmek için profesöre ihtiyacı vardır.
Öldüren Hatıralar (1945)
Gerilim sinemasının büyük ustası Alfred Hitchcock Öldüren Hatıralar’da Sigmund Freud’un psikanaliz teorileriyle bir cinayet çözümlemesi yapıyor.
Hitchcock’un düş sekansları için ressam Salvador Dali’yle çalıştığı film, göreve yeni atanan müdürünü bekleyen bir akıl hastanesinde başlıyor. Doktor Ballantine’in gelişiyle merakları bir kat daha artan hastane sakinleri, doktorun kimi tuhaf hallerine anlam vermekte zorlanacak, hatta içlerinde onun katil olduğunu ileri sürenler bile olacaktır.
Antichrist (2009)
Katıldığı bir ödül töreninde Nazi döneminin mimari anlayışına hayran olduğunu açıklayarak geniş kitleleri şok eden Lars von Trier, korku gerilim filmi projesi Antichrist ile beyazperde’yi de sarsmayı başardı. Senaryosunu Trier’le beraber Anders Thomas Jensen’ın yazdığı film, çocuklarını kaybettikten sonra, bir orman kulübesinde olayı unutmaya çalışan bir çiftin yaşadıkları travmayı, epik bir görsel şölen eşliğinde sinemaseverlere aktarıyor. Willem Dafoe’nun bu filmdeki performansı konusunda destan yazdığını söylemek abartılı olmayacaktır. Özellikle Charlotte Gainsbourg’un da sayrıl kadın karakter rolündeki başarısı kusursuz ve filmin etkisini en üst düzeye çıkartıyor.
Tehlikeli İlişki (2011)
1904 yılında geçen hikaye, psikanalist Carl Jung ile hastası Sabina Spielrein arasında doktor-hasta ilişkisiyle başlayan ve daha sonrasında ise Freud’un da dahil olacağı çalkantılı bir ilişkiye dönüşen bir aşk üçgenini anlatıyor. Evli ve eşi bebek bekleyen Carl Jung, akli dengesi yerinde olmayan Sabina üzerinde Freud’un tartışmalı tedavi yöntemini ilk kez uygular; fakat tedavi ilerleyen aşamalarında Sabina ile yakınlaşmaktan kaçamaz. Bu üçlü ilişki gerilimi artırırken, Freud ve öğrencisi genç Jung’un arası da açılacaktır.
Umut Işığım (2013)
Eski bir tarih öğretmeni olan Pat Salitano (Bradley Cooper), yaşamında değer verdiği her şeyi bir günde yitirmiş bir adamdır. yaşadığı ciddi bir travma sonrası patlar ve ardından mahkeme kararı ile 8 ay rehabilitasyon merkezinde tedavi görür. Çıktıktan sonra hayatını düzene koymak şartıyla ailesinin evine geri yerleşen Pat’in yegane amacı düzgün bir adam olup, işini geri almak ve karısı Vicky’yi bu sayede geri kazanmaktır.
Fakat durum Pat için sandığından daha zor olacaktır. Bir yemekte, aile dostu Tiffany ile karşılaşan Pat, genç kadınla eski eşine ulaşmak amacıyla yakınlaşır. Bir ‘iyilik’ karşılığı Pat’e yardım teklif eden Tiffany, her ikisi içinde umut ışığı olacak yeni bir kapı açacaktır…
Anlat Bakalım
Korkulan bir mafya babası, aldığı yaşların getirisiyle bir yaşlılık krizine girer. Bu krizi konuşarak aşmak için bir psikolog aranmaya başlanır. Psikolog, her şeyden habersiz, evlenmenin arifesindeki sıradan bir adamdır. Yeni müşterisinin nüfuzu nedeniyle ürker. Zira mafya babası, durum ne olursa olsun, istediği zaman psikologla konuşmak istemektedir. Hâlbuki psikoloğun da ilgilenmek zorunda olduğu bir hayatı vardır.